Ebu Hanzala Kimdir, Tekfirci mi? Ebu Hanzala Sözleri
Ebu Hanzala (Halis Bayuncuk) 1 Şubat 1985 tarihinde Diyarbakır’da doğdu. Babası Hacı Bayuncuk, annesi Halide Bayuncuk olan Ebu Hanzala, aslen Bingöl’ün Yamaç Köyü’ndeki Zaza bir ailenin çocuğudur.
Konu İçeriği
Eğitimi
Diyarbakır İmam Hatip Lisesi’nde eğitimine devam etti. El-Ezher Üniversitesi’nde okumak üzere Mısır’a giden Halis Bayancuk, eğitim almasına rağmen “Eğitim vizesi” almadığı için okul hayatını resmi olarak tamamlayamadı.
Ebu Hanzala, Mısır’da yaşadığı dönemlerde Selef-i Nur Partisi başta olmak üzere çeşitli İslami gruplarla tanıştı ve böylelikle akide anlamında kafasındaki soru işaretlerini giderdi.
Halis Bayancuk, 2007 yılında Türkiye’ye döndükten bir süre sonra yeniden Mısır’a gitmek istese de Mısır yetkilileri tarafından ülkeye girişinin yasaklanması üzerine, İstanbul Bağcılar’da ikamet etmeye başladı.
Ebu Hanzala, İstanbul’un Bağcılar ilçesinde “tebliğ” çalışmalarına başladı. Bugüne kadar ki cemaat ve tarikatlardan farklı bir akide çizgisi ile meydana çıktığı için haliyle dikkatleri üzerine çekmeye başladı ve medyada “Selefi” olarak tanıtılmaya başlandı.
Tevhid Dergisi
Halis Bayancuk (Ebu Hanzala Hoca), çalışmalarına ağırlıklı olarak kendi çevresinde devam etti. Öte yandan YouTube’da “Ebu Hanzala Hoca” isimli resmî bir kanal açarak, kurslarında verdiği sohbetleri, bu kanal üzerinden de yayınlamaya başladı.
YouTube kanalı dışında Ebu Hanzala’nın öncülüğünü ettiği Tevhid Dergisi de aynı amaçlar doğrultusunda yayın hayatına başladı.
Ebu Hanzala, cezaevi dönemlerinde de mektup yoluyla kaleme aldığı yazılarını Tevhid Dergisi’nde yayınlanmak üzere göndermeye devam etti.
Ebu Hanzala’nın Cezaevi Hayatı
Halis Bayancuk, yaptığı faaliyetlerinden dolayı, birçok yargılanma ile cezaevinde yaklaşık 15 yıl kadar yattı. İlk tutuklanması Nisan 2008’den, hüküm giydiği Şubat 2021’e kadar olan dönemde farklı mahkemelerce verilen gözaltı ve tutuklama kararları kapsamında toplamda 8 yıl tutuklu kaldı.
Lideri olduğu grubun bir sinagoga eylem düzenleyeceği iddiasıyla 35 kişi ile beraber 1 Nisan 2008 tarihinde gözaltına alındı ve üç gün sonra tutuklandı. Bir yıl tutuklu kaldıktan sonra 15 Mayıs 2009’da tahliye edildi.
12 Nisan 2011’de ikinci kez tutuklandı ve yaklaşık iki yıldan sonra 24 Ocak 2013’te delil yetersizliği nedeniyle tahliye edildi.
14 Ocak 2014’te El-Kaide operasyonu çerçevesinde tutuklandı. Ardından Irak ve Şam İslam Devleti’nin Türkiye lideri olduğu iddia edildi. 9 Ekim 2014’te yeniden serbest bırakıldı. Star Gazetesi’ne verdiği röportajda Gülen Cemaati’nin kendisine komplo kurduğunu iddia etti.
23 Temmuz 2015’te dördüncü kez IŞİD operasyonu kapsamında gözaltına alındı ve ardından tutuklandı. 24 Mart 2016’da yeniden tahliye edildi. Beşinci kez 26 Ağustos 2016’da gözaltına alındı ve ardından serbest bırakıldı. 8 Mart 2017’de Ankara’da konuşmacı olarak katılacağı panelin valilik tarafından iptal edilmesinden ötürü valilik çalışanlarına “müşrik” deyip tehdit savurduğu için altıncı kez gözaltına alındı. Beş gün sonra serbest bırakıldı.
30 Mayıs 2017’de IŞİD’in üst düzey yöneticisi olduğu iddiasıyla yedinci kez göz altına alındı, 7 Haziran 2017’de tutuklandı. Müebbet hapis cezasıyla yargılanmasına başlandı. 9 Nisan 2020 tarihinde görülen ilk duruşmada hakkında tahliye kararı verildi, ancak cezaevinden çıkmadan hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve yeniden tutuklandı.
Yargılandığı davada Şubat 2021’de açıklanan kararla, “silahlı terör örgütü kurma veya yönetme” suçundan 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. 11 Temmuz 2023 tarihinde “kaçma şüphesi bulunmadığı” gerekçesiyle tahliye edildi. (Kaynak: Wikipedia)
Ebu Hanzala Neyle Suçlanıyor?
Ebu Hanzala Hoca, yaptığı derslerinden dolayı Türkiye’nin alışık olmadığı bir perspektiften meseleleri değerlendiriyor. Bu da kısa sürede dikkatleri üzerine çekmesine neden oldu.
Özellikle tarikatlarla ilgili yaptığı çıkışlarla, bu kesimin de dikkatini üzerine çekmesi, Halis Bayancuk’un “asılsız” suçlamalarla tutuklanmasına neden oluyor.
Kamuda “Cübbeli Ahmet Hoca” olarak tanınan Ahmet Mahmut Ünlü’nün televizyon kanallarında Ebu Hanzala hoca ile ilgili yaptığı değerlendirmeler, özellikle bu çevreye bağlı olanların, haksız bir düşmanlık göstermelerine neden olmaktadır. Bunun yanında, diğer tarikat ve farklı görüşte olanların da aynı şekilde Ebu Hanzala üzerine “karalama propagandaları” yapmaları ile dikkatler daha da üzerine dönmektedir.
Ebu Hanzala Tekfirci mi?
Türkiye’deki orta halli (radikal olmayan) cemaat ve tarikatlara göre Ebu Hanzala tekfircidir. Ancak yaptığımız değerlendirmede, tekfirci olmadığını kolaylıkla söyleyebiliriz.
Ebu Hanzala’nın elbette bir insan olma hasebi ile fevri çıkışlarının olduğunu kabul edebiliriz. Geçmişte İmam Gazali’nin Farabi hakkında söyledikleri gibi Ebu Hanzala’nın da kendine göre bazı düşüncelerinden dolayı fevri (bize göre) davranışlarda bulunduğu bir gerçektir.
Ebu Hanzala, daha çok parti ve siyasi meselelere bakışından dolayı “tekfirci” olarak kabul edilmektedir. Ancak bu görüş ve düşüncelerinin aslında neredeyse tüm cemaatlerde var olan bir düşünce olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
“Demokrasi bir din midir, yönetim sistemi midir?” sorusunu okumuş ve ilim sahibi hangi Müslümana sorarsanız sorun birebir konuşmalarında “bir dindir” cevabını kolaylıkla alabilirsiniz. Ama ne var ki bir din olduğunu savundukları halde, demokrasinin desteklenmesi gerektiğini de söylemekten geri durmuyorlar.
Akit Gazetesi Yazarı Mustafa Çelik’in 2020’de kaleme aldığı yazısında;
“Demokrasi’de İslâm’ı aramak, yanlış adreste sabahlamaktır. Allah’a tapmayı bırakıp beşer cinsi olarak birbirine tapmaktır. İnsan olarak, Müslüman olarak İslâm’ı bir tek İslâm’da ara. Sen ne bu dünyada ve ne de öteki dünyada girmesin dara. İslâm’ın dışındaki bütün arayışlar insanı götürürler hüsrana” demektedir. (Kaynak: https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/mustafa-celik/demokraside-islam-yok-32806.html)
Demokrasi’nin bir din ya da farklı bir yönetim şekli olduğunu savunanlar sadece İslami camialarda olan kişiler değil, Antik Yunan döneminde de benzer görüşler sunan birçok filozof bulunmaktadır.
Demokrasi’ye Karşı Çıkan Filozoflar Kimlerdir?
Demokrasiye karşı olan filozoflar tarih boyunca çeşitli düşünce akımlarıyla ve argümanlarla ele alınmıştır. İşte demokrasiye karşı olan bazı önemli filozoflar:
- Platon: Antik Yunan filozofu olan Platon, “Devlet” adlı eserinde demokrasiye eleştirilerde bulunmuştur. Ona göre demokrasi, çoğunluğun iradesine dayandığı için bilgeliğe dayanmayan bir sistemdi ve en iyilerin yönetmesi gerektiğini savunmuştur.
- Aristoteles: Aristoteles, Platon gibi demokrasiye karşı çıkmamış, ancak onun da demokrasiye eleştirileri olmuştur. Aristoteles’e göre, demokrasi sadece çoğunluğun egemenliğine dayalı bir sistemdi ve bu nedenle yetersiz olabilirdi.
- Thomas Hobbes: İngiliz filozof Thomas Hobbes, “Leviathan” adlı eserinde, doğal durumda insanların yaşadığı kaosu önlemek için mutlak bir hükümetin gerekliliğini savunmuş ve bu, demokratik bir sistemle uyuşmamıştır.
- Carl Schmitt: Alman hukukçu ve filozof Carl Schmitt, demokrasiyi düşmanlar ve dostlar arasındaki siyasi bir mücadele olarak görüp eleştirmiştir. Ona göre demokrasi, siyasi düşmanlıkları körükleyebilir ve istikrarsızlık yaratabilir.
Bu filozoflar demokrasiye karşı çıkan veya eleştiren farklı düşünce akımları geliştirmişlerdir. Ancak unutulmaması gereken önemli bir nokta, demokrasiye karşı olan bu eleştirilerin çeşitli kontekstlerde ve zamanlarda değişebileceğidir.
Yukarıda saydığımız ve dünyaca bilinen filozoflar, demokrasiye karşı çıkan isimlerdir. Ancak bu filozoflar kendi dönemlerinde bazı hapis cezalarına çarptırılsalar da günümüzde bu düşünürlerin kitapları en çok satan kitaplar arasında yer almaktadır.
Aynı şekilde Ebu Hanzala da kendi düşünceleri çerçevesinde demokrasiyi eleştiren ve demokraside oy kullanmanın doğru olmadığını, “bir dini desteklemek” olduğunu savunmaktadır.
Eğer demokrasi yukarıda filozofların görüşlerine ve diğer Müslüman düşünürlere göre bir din ise Halis Bayancuk’un bu sistemi desteklememesi bir suç sayılamaz. Zaten Ebu Hanzala hoca, demokrasiyi savunanlara karşı herhangi bir ithamda da bulunmamaktadır.
Ebu Hanzala Sözleri
“Edeb yahu edeb! Allah’tan konuşuyorsun. Allah sana neyi bildirmişse onu söyleyeceksin. Allah nerede durmuşsa sen de orada duracaksın.”
“Bir sözün bedeli ödenmişse o sözün bir kıymeti vardır.”
“Çocuk eğiten ebeveynler arasında, çocuk eğitimi ile ilgili bir anlaşmazlık varsa, o çocuğu gömün, üzerine dört tekbir getirin, o çocuktan bir hayır gelmez. Anne başka bir eğitime, baba başka bir eğitime inanıyorsa; o çocuk sadece hevasının istediği şey ne ise annesi ile babasının arasındaki ayrılıktan faydalanarak bir kısmını annesine, bir kısmını babasına yaptıracaktır. Bu da çocuğun kendi arzularının esiri bir çocuk olacaktır.”
“Mistik olan her şey insanlar tarafından değer görür. Türkiye’de yoga ya da kaval çalma revaçta olmadığı için, her haber kanalı insanların revaç gösterdiği “dini programlar” yaparlar.
SSS
Ebu Hanzala ne yapar?
Halis Bayancuk (Ebu Hanzala), İslam’ın öğretilerini yaymak, dini eğitim vermek ve İslami bir ideolojiyi savunmak gibi faaliyetlerde bulunmaktadır. Ancak bu faaliyetler bazı kesimler tarafından tartışmalı olarak değerlendirilmektedir.
Halis Bayancuk'un hukuki durumu nedir?
Halis Bayancuk, Türkiye’de çeşitli dönemlerde hukuki soruşturmalar ve tutuklamalarla karşı karşıya gelmiştir. Bu nedenle hukuki olarak çeşitli davalara konu olmuştur.