37-41 yılları arasında Roma İmparatorluğu’nun 3. Caesar’i olarak yaptığı 4 senelik hükümdarlığı sonunda kendi muhafızları tarafından öldürülen Caligula’ya deli denmesine ve “Dünya’nın gelmiş geçmiş en kötü insanı” olarak anılmaktadır. Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus yani takma adıyla Caligula, kısaca deli olarak tanımlanabilecek olsa da, bu deliliğin altında onca acımasız ve tuhaf gerçekler yatmaktadır. Deli olarak anılmasının sebebi yaptığı akıllara sığmaz işkence ve acımasızlıklarıydı. Peki bu acımasızlıkları nelerdi?
1- Ergenlik döneminde üç kız kardeşi ile ensest ilişki yaşadı.
2- Astrologların söylediği “At üstünde Baiae körfezinin geçmeyenin imparator olma şansı yoktur” sözü üzerine İmparator olmasının duyurulmasının ardından Puteoli ve Baiae arasına sandallardan oluşan 3 mil uzunluğunda bir köprü yaptı ve Büyük İskender’in göğüslüğünü giyerek at üstünde körfezi geçti. Kendini Roma tanrısı Neptün ile kıyaslayarak imparatorluğunu ilan etti.
3- Kelleşme takıntısı olan Caligula, ilk olarak yüksek bir yerden aşağıya doğru kendisine bakılmasını suç ilan etti. Kimi zaman ise tüm topluma saçlarını kısaltmalarını veya traş etmelerini emretti.
4- Tiberius’dan kalan hazineyi lüks harcamaları ile birkaç ayda tüketti hatta pek sevgili atı için bir saray yaptırdı. Bunun yanı sıra oldukça lüks grup partilerine de pek çok para harcamaktaydı.
5- Tanrı kompleksi tartışılmaz olan Caligula pek çok festivale genellikle Büyük İskender bazen Herkül bazen Apollo hatta bazen tanrıça Venüs gibi giyinerek katıldı.
6- İmparatorluk muhafızlarından Macro’nun karısı ile bir ilişki yaşarken, Macro’yu kadın satıcılığı ile suçlamış ve intihar etmesini emretmiş.
7- Arenada yapılan aslan dövüşlerinde aslanlarla dövüşecek yeterli mahkûm kalmadığında, seyirciler arasından rastgele seçtiği kişileri arenada aslanların önüne sürdü.
8- Vergilendirme konusunda da oldukça yaratıcı olan Caligula, genellikle vergi toplama işini zengin insanları öldürtüp tüm paralarını alarak yapıyordu. Bir keresinde zengin olduğunu düşündüğü bir adamı öldürttü ve sonrasında adamın pek de varlıklı olmadığını anlayınca duruma oldukça basit bir yorum getirmiş “Ah tatlım, o adam boşuna öldü” diyerek acımasızlığını tekrardan ortaya koymuştur.
9- Para getirir düşüncesi ile sarayında topladığı Roma hanımefendileri, onların kızları ve öksüz gençlerden oluşan bir genelev açtı.
10- Ensest duyguları yoğun olan Caligula en sevdiği kız kardeşi olan Drusilla’yı hamile bıraktı. Sonrasında ise doğmamış çocuğun yarı tanrı olabileceği düşüncesi ile Drusilla’yı parçalayarak ceninin alınmasını sağladı. Drusilla’nın ölümü üzerine ise onu tanrı olarak ilan etti.
Pompei şehrinin aşırı sapkınlığı dolayısıyla tarihten silindiği inanışı çok büyüktür. Hatta bu şehrin Allah tarafından cezalandırıldığına da inanılmaktadır. Zaten İmparator Caligula, kız kardeşine aşık olup, onu hamile bırakarak en büyük günahı işlemiştir. Pompei’nin dört bir yanı genelevlerle çevriliydi. Pompei bir ticaret şehriydi bu sebepten dolayı oldukça zenginlerdi. Nüfusun %60’ı asil insanlarken %40’ı kölelerden oluşmaktaydı. Asil aileler müthiş bir zenginlik sürerken köleler oldukça fazla acılar çekerek yaşamlarını sürdürmeye çalışmışlardır. Rivayete göre önce yemek yer daha sonra yediklerini kaz tüyleri kullanarak kusarlardı. Nedeni ise daha fazla yemek yiyebilmek, yemek zevkinden daha fazla faydalanmaktaydılar.
Felaket günü şehirde normal hayat devam ediyordu. O gün hava olduğundan çok daha kapalı ve boğucuydu. Üstelik çok hafif de bir deprem olmuş ama fazla önemsenmemişti. Biraz zaman geçtikten sonra kül yağmuru başladı. İnsanlar önce umursamadı. Çünkü yaşlı yanardağ önceden de böyle faaliyetlerde bulunuyordu. Gittikçe şiddetini artıran kül yağmuru sayesinde, paniğe kapılan insanlar hızlı bir şekilde limana doğru koşmaya başladı, bir kısmı ise kendilerini evlerine kapattı. Limana doğru koşanları büyük bir sürpriz bekliyordu. Deniz kabarmıştı ve hırçın dalgalar gemileri lavlara doğru sürüklüyordu. Zaten gökten de iri kum taneleri şeklinde kızgın taşlar yağmaya devam ediyordu.
Tüm şehir 1-2 saat içerisinde yok olmuştu. Korkunç felaketin ardından kimse sağ olarak kurtarılamadı. 18 kilometrelik bir alan içerisindeki Pompei lavlar altında kalmıştı. 9. Pompei’nin 16.000 kişilik nüfusunun büyük bölümü taş olmuştu. Vezüv, öylesine kuvvetli bir şekilde patlamıştı ki kül bulutları felaketi haber verircesine, Anadolu, Suriye ve Mısır’a kadar uçmuştu. Tüm zenginlikler, makamlar, güzellikle birlikte Pompei insanları taş haline geldi. O taşlaşmış insanlar bugün İtalya’da açık hava müzesinde görülebilir.
Jeologlara göre halkın ölüm sebebi kükürt gazıydı. Taşa dönüşmelerinin sebebi ise yanardağın püskürttüğü volkanik tuzun sertleşmesi. Bu lavlar kalıplaşmış ve zamanla içerideki vücut çürümüş fakat kalıp olduğu gibi aynı kalmıştır.
İlginizi Çekebilir:
Dostoyevski Kimdir? Hayatı ve Eserleri
Bilge Kral Aliya İzzetbegoviç Kimdir? Hayatı ve En Anlamlı 10 Aliya İzzetbegoviç Sözü
Türkiye'nin en büyük lojistik platformu. Shobiya.com